DEŞTİĞİN : Daha önce bahsettiğimiz yol ve yerleşim dışında ,Eşrefoğulları devrinde Seydişehir’de zaviye kuran SEYDİ HARUN’a bağlı zaviyelerden Şeyh Habip ve Şeyh Bedrettin Deştiğin’de zaviye kurmuşlar.Karamanlılar devrinde Karamanlı bölgesindeki en zengin zaviyelerin başında gelmekte özellikle Şeyh Habip Fakih zaviyesi.Buna Akşehir Özler,Doğanhisar Koçaş köyü vakıfları ile Ruus (Başköy) deki vakıf çiftlikleri bağlıdır.Deştiğin’in kendi öşürünün tümü Şeyh Habib’in zaviyesinin vakfı,örfiye ve salarisi de dahil.1584 öncesi tahrirlerde Derbent,Çiğil,Beğri köyleri Akşehir’e bağlı nedeni ise Akşehir’den Kızılören’e gelen yol .Daha sonra Kıbrıs alınınca dağ üstü köyler Beyşehir’e bağlanmış ancak Deştiğin için farklılık vardır.Ne Akşehir’e nede Doğanhisar’a bağlıdır.1584 düzenlemesinde Ayaslar,Taştekin(Deştiğin) ve Beğri Kıreli’ne bağlanmıştır.1507 tarihli mufassal defterde Deştiğin’in Kınık’ta ziraat yaptığı kaydedilmiş.1584 te bölgede en çok koyun vergisini Deştiğin vermiş.(Koyun çokluğu o zaman için Boy-cemaat ile de ilişkili) Arazilerini bekliyen Deştivan=kır bekçileri bile var.Buradaki zaviyelerin esas görevlerinden biride yolculara yemek vermektir.Deştiğin’in 40 nefer derviş vergisi var,değirmen vergisi ise 45 akçedir.1507 de 76 hane 84 nefer,1524 de 75 hane 107 nefer,1584 de 138 hane ve Kıreli ‘ye bağlı.Camisi tavanı değiştirildiğinde geçmiş teknolojisini görme fırsatı bulmuştum.Ses akustiği için yapılmış olan sistem bugün için taktir edilecek bir şey,demekki Deştiğin Halkı Çok gelişmiş bir kültürden gelmiş bu da Taşkent’i işaret etmeyi güçlendirmekte.Çalışkan bir halkı var, tahsil yapanı çok,termiyemizi büyük şehirlere tanıtan onlar.Sultandağlarının zirvesinden olduklarından hep zirve başarıları vardır.
KONAKKALE :Antik çağlarda ne adla yer aldı bilinmemekle birlikte Ayaslar için söylenen adları taşıdığı varsayımı güçlü.Sultandağlarının kuzey-güney açılım koridoru. Tesadüfü çıkan eser ve bilinen yer adları geçmişteki varlığının güçlü bir konumda olduğunu güçlendirmekte.Türk cemaatlarının yerleşmesi ile Beğri diye bilinen adının Beğ Miri Bey mülkü olduğu zamanla Beğri şeklinde söylendiği,çevre köylere göçenlerin gittikleri yerlerin kaydına Beğdirili olarak geçtiği.Zaten Beğ Miri ile Beğ Dirliği yakın anlam taşımaktadır.Karamanlı ve Osmanlı devirlerinde GÖÇÜ nahiyesine ,KIRELİ nahiyesine,kısa bir dönem de Akşehir’e bağlı kalmış.Toprakları Hacı Sipahi Hassa çiftliği ile birde vakıf çiftliği var bu çiftlikler Beyşehir ‘de oturan bey ve Şehzadelere bağlı.Hassa çiftliği tanımıda ondan.1507 de 46/30 hane- nefer,1524 de 49/37 hane- nefer,1584 de 57 hane.Ancak Karamanlılar devri son dönemlerinde Turgut oğullarından Esb i Keşan yani Atçeken cemaatları buralara gelip at yetiştirmişler hanedana çok iyi cins atlar yetştirerek vermişler.Turgutoğulları,Osmanlı-Karamanlı çatışmalarında Karamanlıları tuttukları için takibe alınmış Suriye’ye oradanda Mısır’a sürülmüşler.250 yıl sonra affedilmişler ve Ege’ye gelip yerleşmişler.Halkı sevecen sanki bir ata evladı gibi,çalışkan samimidir.Kendi kenine yeterli olmaya çalışıyorlar.
AYASLAR : Ayaslar adını ayaz (soğuk) tan,At yetiştiriciliğinin geçmişte çok yaygın olduğundan almıştır gibi varsayımların yanında.Ayaslar aynı zamanda bir Yörük cemaatı adından almıştır ağırlığı var.Kasaba çevresinde Roma-Bizans devirlerini işaret eden basit eserler görülsede,Konakkale gibi Sultandağları kuzey-güney geçiş koridorundadır.Bu koridor aynı zamanda Sultandağları kuzeydoğu cephesinde yeralan ETİ şehirlerinin Göller bölgesi ETİ şehirleri ulaşımı içinde önemlidir.Kalıntıların Eti’lere kadar uzanabilirliğide var.Alafas,Dikmen,Manastır ve güney bölgesi kalıntıları gün ışığına çıkmayı beklemekte.Ayaslar Konakkale gibi çiftliklere sahip Süleyman Fakih Hassa çiftliği çok hizmet vermiş.Ayaslar Kıreli nahiyesine bağlı kalmış.1507 de 35/25 hane-nefer,1524 de 29/24 hane-nefer,1584 de 2 nefer,Fatih yazım heyeti Sadrettin Konevi mamuresi için gelir olarak tesbit ederken Ilgın evkafı arasında gösterilmiştir.1571 de At çekenler cemaatı bura çiftliklerinde at yetiştirmişler,hava,su ve iklimi yanında yetişen ot cinsi çok elverişli imiş.
BAŞKÖY: Başköy Ruus adı ile vardır ancak yerleşim yeri değil tümden toprakları Hassa ve Vakıf çiftlikleri olarak hizmet vermektedir.Sadece çiftlik çalışanları vardır. Onlarda çiftlik içindedirler.İdare merkezleri de Ayaslar’dadır.Son zamanlarda çeşitli köy ve mezralardan az sayıda gelenler yanında Anadolu dışından da göç gelmiş.Ancak çiftlikler zamanında yakın çevrede Medrese kuran Ali(Ahi) Baba ve Daha sonralarıda Cafer Baba namıyle şeyhler ilim için bulunmuşlar.Ancak Babalar Ahi mi yoksa Babai mi kati kayıt yok.Sonradan yerleşmenin güçlüğü ile çevre uyumu (hoş karşılanmamışlar)Bu gün için sevilen sayılan kişiliklere sahip belki Doğanhisar Kasaba ve köyleri içinde merkeze en yakın duran insanlar Başköy’lülerdir.Çalışkan ve tutkunlardır.Köyü gezerken ilk bakışta göze çarpar bu meziyetleri,dışrıda da hemşehrilik ve dostlukları candandır.
YAZLICA : Var oluşunda Yandiğin=Yendiğin adıyla bilinen köy aslında Selçuklu döneminde Konya Merkez Karatay vakfiyesi köyleri 872/10 numarada kayıtlıdır.Karamanlılar döneminde Yörenin Banisi Turgutoğullarıdır.Turgutoğlu Pir Hüseyin Bey Ilgın ‘da yaptırdığı kuru çeşmeye Yendiğin köyünün 1/3 nü vakfetmiş.Yukarı Çiğil de mezarı bulunan ve Konya Merkez de adına vakıf kurulan Hoca Fakih Ahmet Sultan ile yakın ilişkisi olan Nasrettin Hoca’nın Hocası Kuzucu Sultan namı ile Ebu Seyyit İbrahim türbesi Yazlıca’nın varlığının daha değerli ve bir o kadarda eskilerde olduğuna işarettir.O devirde Sultan nam ile varolanlar Hacı Ahmet Yesevi menşeyli icazet geleneğine sahiptirler.Sanırım Nasrettin Hoca’ya söylediği’’ hep gülsünler’’Vecizi Yesevi Hikmet geleneği mantığı olmalı.Daha sonraları Argıthanı ve diğer yörelerden gelen ailelerle büyümüş.Cemaat şeklinde gelen yoktur.Aslında Yendiğin’de Kızılışık’tan Yenice altından Akpınar mevkiinden gelip Ilgın Geçit Köyü’nden geçip Mahmuthisar-Tekke ‘doğuya ve güney istikamete Kempos yolu ile Derbent-Konya ve Yunuslar’dan Karaman-Larende antik yolu,aynı zamanda Hıristiyan Hac yolu hattı bağlantısındadır.